Dijital dünya çocukların yaşamında giderek daha fazla yer kaplarken, internet güvenliği uzmanları aileleri daha dikkatli olmaya çağırıyor. TÜİK verilerine göre Türkiye’de 6-15 yaş arasındaki çocukların yüzde 80’inden fazlası düzenli internet kullanıcısı haline geldi. Bu rakam, çocukların çevrimiçi ortamlarda karşılaştıkları riskleri de beraberinde getiriyor.
Güvenli internet rehberi
İnternet çocuklar için sınırsız öğrenme ve eğlence fırsatları sunsa da siber zorbalık, uygunsuz içerik ve kişisel verilerin gizliliği gibi ciddi güvenlik sorunları barındırıyor. Araştırmalar, ebeveynlerin yüzde 65’inin çocuklarının internet kullanımı konusunda endişe duyduğunu ancak sadece yüzde 30’unun etkili güvenlik önlemleri aldığını gösteriyor.

Uzmanlar çocukların yaş gruplarına göre farklı internet güvenliği yaklaşımları öneriyor. 3-5 yaş arasındaki çocuklar için ebeveyn gözetimi şart. Bu yaş grubundaki çocuklar için günlük ekran süresi 30-60 dakika ile sınırlandırılmalı ve içerikler özenle seçilmeli. 6-9 yaş grubundaki çocuklar için ebeveyn kontrol yazılımları ve güvenli arama seçenekleri devreye giriyor. Ekran süresi 1-1,5 saat arasında tutulması öneriliyor.
10-12 yaş grubunda siber güvenlik eğitimi önem kazanıyor. Dijital ayak izi kavramı ve sosyal medya risklerinin bu yaştan itibaren anlatılması kritik. Sosyal medya platformlarının çoğunun 13 yaş sınırı koyduğu gerçeği de ebeveynler tarafından göz ardı edilmemeli.
Siber güvenlik uzmanları çocukların internette güvenliğini sağlamak için teknik önlemler kadar, çocuklarla açık iletişim kurmanın ve dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmenin de büyük önem taşıdığını söylüyor. Ayrıca çocuklara internet kullanımıyla ilgili kesin kurallar koymak yerine riskleri anlamalarını sağlayacak eğitim verilmesini öneriyor.
İnternette kişisel bilgilerin korunması en temel güvenlik kurallarından biri. Çocuklar tam adlarını, ev adreslerini, okul bilgilerini ve doğum tarihlerini çevrimiçi ortamda paylaşmamalı. Ebeveynler de çocuklarının fotoğraflarını paylaşırken dikkatli olmalı ve fotoğraflardaki konum bilgilerini kaldırmalı.
Çocuk psikologları ise siber zorbalık konusunda uyarıyor. Araştırmalar, Türkiye’deki çocukların yaklaşık yüzde 40’ının çevrimiçi ortamda bir tür zorbalığa maruz kaldığını gösteriyor. Bu durum, çocuklarda anksiyete, depresyon ve sosyal izolasyona neden olabilir.
Bu nedenle çocuğunuz internet kullanımı sonrası aniden üzgün veya sinirli görünüyorsa, cihazlarını kullanmaktan kaçınıyorsa veya sosyal etkinliklerden uzak duruyorsa, siber zorbalığa maruz kalmış olabileceği söyleniyor.
Türkiye’de ailelere yardımcı olabilecek çeşitli kaynaklar bulunuyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun “Güvenli İnternet Hizmeti“, internet servis sağlayıcılar üzerinden ücretsiz olarak sunuluyor. Bu hizmet, çocuk profili seçeneğiyle zararlı içerikleri filtreliyor. Ayrıca “İhbar Web” platformu üzerinden zararlı içerikler raporlanabiliyor.
Güvenli internet kullanımı için teknik önlemler kadar dijital denge de önemli. Çocukların fiziksel aktivite, sosyal etkileşim ve yeterli uyku için ekran kullanımını dengelemesi gerekiyor. Uzmanlar, yemek saatleri ve yatmadan önceki son bir saat içinde ekran kullanımından kaçınılmasını öneriyor.
Son olarak ebeveynlere çocuklarıyla birlikte “Teknoloji Kullanım Sözleşmesi” hazırlamaları tavsiye ediliyor. Bu sözleşmede ekran süreleri, kullanılabilecek uygulamalar ve internet davranış kuralları açıkça belirlenebilir. Böylece çocuklar, kendi güvenliklerini sağlama sorumluluğuna ortak olur.