1. Anasayfa
  2. Haber
Trendlerdeki Yazı

Yunanistan’ın iddiası doğru mu? İşte Türkiye’nin kullandığı hava, kara ve deniz araçları!

Yunanistan’ın iddiası doğru mu? İşte Türkiye’nin kullandığı hava, kara ve deniz araçları!
Yunanistan’ın iddiası doğru mu? İşte Türkiye’nin kullandığı hava, kara ve deniz araçları!
0

Türkiye ve Yunanistan, uzun yıllar boyunca aynı topraklarda yaşamış, şimdi ise hem kara hem de deniz sınırı olan iki komşu ülke olmasına rağmen bitmek bilmeyen bir gerilim içerisinde. Fakat Yunana tarafının yapmış olduğu TSK envanteri hakkındaki açıklama ülkemizde büyük ses getirdi. Peki doğruluk payı var mı?

Yunanistan ve Türkiye neden çatışmanın eşiğine geldi?

Yunanistan ile Türkiye’nin şu anda yaşadığı iki büyük anlaşmazlık bulunuyor. Bunlarda ilki, Türk devlet görevlilerinin de belirttiği gibi Yunanistan, Avrupa’nın şımarık çocuğu gibi davranarak her şey üzerinde hak iddia ediyor. Bunun somut bir örneği olarak ise Mavi Vatan sınırları içerisinde Türkiye’nin doğalgaz arama faaliyetlerinin durdurulmasını talep etmeleri gösterilebilir.

TSK envanteri

Çünkü Yunanistan, dünya üzerindeki başka hiçbir ülkenin yapmadığı şeyi talep ederek, kendisine 200 kilometre uzaklıkta olan küçücük bir adanın bile statüsünün ana kara olarak değerlendirilip kara sularının ve hava sahasının artmasını istiyor. Tabii ülkemizin etrafını çeviren hatta bazısına yüzerek bile ulaşabileceğimiz bu adalar yüzünden Yunanistan’ın isteklerini kabul edersek Ege’de gemi yüzdüremeyiz.

İkinci anlaşmazlık ise Lozan ve Paris anlaşmaları ile birlikte Yunanistan’a bırakılan adalarda yaşanıyor. Zira Lozan’ın 13. maddesi gereğince burada ancak polis ve Jandarma kuvveti bulunabilecek. Yani askeri deniz üssü ve istihkâm kurmak yasak. Fakat Türkiye’nin iddiasına göre bu kural çiğnenerek tamamı silahlandırıldı. Dolayısıyla bu adaların meşrutiyeti de tartışılabilir oldu.

Bunun üzerine Yunanistan’daki devlet yöneticileri Türkiye karşıtı ciddi bir propaganda başlattı. Hatta ülkemizde yerel medyada bunun çatışmaya ve hatta savaşa dönüşebileceği yönünde haberler yer aldı. Ayrıca Yunanistan, EFES 2022 tatbikatına cevap olarak TSK envanteri için azımsayıcı ve küçümseyici şeyler söyledi. Peki bunlar gerçeği yansıtıyor mu?

TSK envanteri modernize edildi mi? Savaş için yeterli mi?

Kara Kuvvetleri

TSK envanteri içerisinde binlerce, hatta on binlerce araç bulunuyor. Bunların bir kısmının eski olduğu, bir kısmının da modernize edilerek ömürlerinin uzatıldığı doğru. Tabii bir an önce yerine yenilerinin gelmesi gereken ve ömürlerini doldurmuş olanlar da mevcut. Fakat bunun yanı sıra yüzlerce yeni proje ve neredeyse sona gelinen çalışma mevcut.

deniz kara hava kuvvetleri tsk envanteri 3

Örneğin Yunanistan, EFES 2022 tatbikatında Türkiye’nin kullandığı M48 tanklarını propaganda malzemesi olarak kullandı. ABD yapımı bu tankların nerdeyse 70 yaşına geldiği ve artık ömrünü doldurduğu doğru. Hatta bunların bir yeni nesli olan ABD yapımı M60’lar için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Zira ABD bile 90’lı yıllarda M1 Abrams’a geçerek bu tankları elden çıkardı ve Türkiye, İsrail ve Mısır gibi ülkelere sattı.

Her ne kadar TSK envanteri içerisinde bu tanklardan 2000’e yakın adet olsa da nispeten daha yeni ve gelişmişi Leopard 1 ve bunun 2000’li yıllarda ASELSAN katkısıyla modernize edilmiş hali olan Leopard 1T gibi tanklar da yer alıyor. Hatta 350 civarında bir sayıda Leopard 2 modeli de bulunuyor.

Fakat eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, uzun yıllardır üzerinde çalışılan fakat denenen güç aktarma unsurları yeterli gelmediği için sürekli olarak ertelenen Altay tankı projesinin bir an önce seri üretime geçmesi gerekiyor. Geçtiğimiz aylarda testler için Güney Kore’den alınan motorların durumu hakkında bir açıklama yapılmadı. Ancak ileri süreçte kullanılacak yerli motor projesinin de hızlı bir şekilde tamamlanması şu an için zaruri gözüküyor.

Tabii Kara Kuvvetleri yalnızca tanklara sahip değil. Örneğin T-155 Fırtına ve gibi yüzlerce obüs, olası çatışmalarda ön saflarda yer alıyor. Ayrıca Poyraz, Tulpar, ZMA-15, ZPTP, Amazon, Arma, Cobra, Ejder Yalçın, Ejder Kunter, Ilgaz, Kaya, Khan, Hızır, Kirpi, Pars, Pusat, Vuran, Ural, Yörük, Efe ve Derman gibi 4×4, 6×6 ve 8×8, zırhlı, tekerli veya paletli, top, makineli veya füze konuşlu sayısı on bini aşan araç bulunuyor. Üstelik bunlar çok yüksek oranda modernize edilmiş veya yeni ürünler.

Deniz Kuvvetleri

Deniz Kuvvetlerinde ise başlıca 4 adet Yavuz Sınıfı Fırkateyn, 4 adet Barbaros Sınıfı Fırkateyn, 8 adet Gabya Sınıfı Fırkateyn, 6 adet Burak sınıfı korvet, 4 adet ADA sınıfı korvet, 4 adet Gür sınıfı denizaltı, 4 adet Ay sınıfı denizaltı, 4 adet Preveze sınıfı denizaltı, 4 adet Doğan sınıfı Hücumbot, 4 adet Rüzgar sınıfı hücum bot, 2 Adet Yıldız sınıfı hücum bot, 9 Adet kılıç sınıfı hücum bot, 11 adet mayın temizleme gemisi, 16 adet karakol gemisi, 27 adet büyük boy çıkarma gemisi bulunuyor.

deniz kara hava kuvvetleri tsk envanteri 4

Tabii bunların envanterin yalnızca önemli bir bölümü olduğunu belirtelim. Fakat Türkiye gibi 3 tarafı denizlerle çevrili bir yarımada ülke için kesinlikle yeterli değil. Zaten bu sebeple MİLGEM projesi başlatıldı. Burada Türkiye ve dost ülkeler için birçok gemi üretildi. Şimdi ise 5’i denizaltı olmak üzere 10 adet gemi inşası devam ediyor. Üstelik kendi yaptığımız bu gemilerin 21.yy kalitesinde olduğunu ve hem rakipleri hem de seleflerine kıyasla daha iyi olduğunu belirtelim.

Ayrıca kısa pistli amfibi gemi suya indirildi ve bu yıl içerisinde envantere alınacak. TF-2000 destroyer projesi devam ediyor. Fakat yalnızca gemiler ile savaş kazanılmıyor. ABD’nin Harpoon füzesi yerine bizim ihtiyacımıza uygun geliştirilen Atmaca envantere alındı. Buna ek olarak yakın zamanda envantere giren çakır füzesi gibi birçok proje devam ediyor.

Üstelik ULAQ, SALVO ve SANCAR gibi silahlı insansız deniz araçlarını henüz konuşmaya bile başlamadık. Üç farklı şirket tarafından üretilen bu SİDA’lar sayesinde sahil güvenlik ve insan hayatını riske atmadan yakın temas tipi görevler sürdürülebilecek.

Fakat yine de envanterimiz içerisinde yer alan savaş gemilerinin hem sayısının Türkiye için yeterli olmadığını hem de artık eskimeye başladığını, bu nedenle MİLGEM projesinin burada hayati bir öneme sahip olduğunu söyleyelim.

Hava Kuvvetleri

Hava Kuvvetleri, muhtemelen bir ordunun sahip olabileceği en stratejik ve önemli unsur olabilir. Çünkü hava sahasının hakimi olduğumuz durumlarda jetlere bile gerek kalmadan Anka ve TB2 gibi SİHA’lar ile düşman tankları bir bir avlamak mümkün.

deniz kara hava kuvvetleri tsk envanteri 5

Türkiye ise İHA, SİHA ve yerli uydu geliştirme tarafında son 5 yılda dünyada ilk 3’e girecek kadar ilerledi. Üstelik öyle basit sistemlerden bahsetmiyoruz. Suriye, Libya, Azerbaycan ve Ukrayna’da test edilen SİHA’ların savaşın seyrini değiştirdiğini defalarca gördük.

Tabii belirttiğimiz gibi burada hava sahası hakimiyeti kurmak oldukça önemli. Bunları da hava savunma sistemlerimiz yeterli olmadığı için kısmi olarak jetler ile sağlıyoruz. Elimizde ise en çok F-16 bulunuyor. Hatta sayısının 300’ü geçtiği biliniyor. Fakat her ne kadar sürekli olarak modernize etsek de bunların bir kısmı nispeten eski sayılır. Hatta TUSAŞ sayesinde hepsini Block 50+ standardına kadar getirdik.

Bunun yanı sıra birçok kargo ve yakıt ikmal uçağı bulunuyor. Ayrıca AWACS tipi stratejik Havadan Erken İhbar ve Kontrol uçakları da bulunuyor. Fakat sayısı 300’e ulaşan (bunun bir kısmı emekliye ayrıldı) F4 ve F4E tipi uçak da bulunuyor.

F-16’ların ömrü yapılan çalışmalarla birlikte 2040 yılına kadar uzatılıyor. Fakat F-35 tipi 5. nesil uçak açığı bulunuyor. Burada ise Türkiye’nin yerli projeleri devreye giriyor. Şu an için 3 farklı program üzerinde durulduğunu görüyoruz.

Bunlardan ilki olan Hürkuş şu anda seri üretime geçmiş durumda. Ayrıca Hürkuş-C isimli Silahlı yakın hava desteği uçağı da büyük önem arz ediyor. Fakat bunlar jet sınıfında değil. Dolayısıyla tüm gözler 18 Mart 2023’de ilk uçuşunu yapacak olan Hürjet’in üzerinde. Hemen ardında ise sınıf olarak F-35 ile F-22 arasında konumlandırdığımız MMU yer alıyor.

Buna ek olarak kendi sınıfında en iyiler arasında yer alan ATAK helikopterinin geliştirilmiş versiyonu olan ATAK 2 üzerinde çalışmalar devam ediyor. Burada ilk kez Gökbey’de kullanılacak olan TEİ üretimi yerli motora yer verilecek. Ayrıca Gökbey’in de farklı versiyonları üzerinde çalışmalar devam ediyor. Yani sadece uçak değil, helikopter konusunda da yerli adımlar atılıyor.

Genel olarak bir özet geçmemiz gerekirse, Türkiye’nin uçak, helikopter, tank, gemi ve hava savunma sistemleri üzerine geliştirdiği yerli projelerle birlikte 2027-2030 yılları arasında istediğimiz seviyeye geleceğiz. Fakat an itibariyle Yunanistan tarafının kendi ordusuna bakmadan Türkiye tarafına yönelttiği sözlerde kısmi olsa da haklılık payı bulunduğunu görüyoruz.

Ancak TSK’nın strateji olarak şu anda Suriye, Yunanistan ve Kıbrıs olmak üzere 3 cepheye yetecek kadar gücü olduğu ve planlarının bu yönde olduğu belirtiliyor. Yani TSK bununla başa çıkabilecek şekilde silah, mühimmat lojistik planlaması yapılmış durumda.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

https://shiftdelete.net/deniz-kara-hava-kuvvetleri-tsk-envanteri

Reaksiyon Göster
  • 0
    alk_
    Alkış
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    _z_c_
    Üzücü
  • 0
    _a_rd_m
    Şaşırdım
  • 0
    k_zd_m
    Kızdım
Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir